Can Veren Pervaneler Set, Hayati İnanç, 5 Kitap Takım
Divan edebiyatını anlarsak kültürümüzü, neler kaybettiğimizi ve neleri kazanabileceğimizi çok daha iyi anlarız. İşte bu eser bu konuda tam bir rehber.
"Can Veren Pervaneler" unutulmaya yüz tutmuş muhteşem mirasımız Divan Edebiyatını küllerinden yeniden doğurmaya namzet ve okuyan herkese can verecek bir eser…
Bir sebeple o kadar iltifat ettiği şair Bâkîye öfkelenen Kanuni merhum, şiir kudretini konuşturarak onu memleketine sürgün yönünde ferman ısdâr eder:
Tabii biri şairlerin sultanı biri de Osmanlı Sultanı fakat ikisi de gönüllerin sultanı olunca ortaya aşağıdaki şaheserler çıkmış: "Baki bed / Azm-i bülend / Bursaya red / Nefy-i ebed"
(Bâkî kötü adam; yüksek kararım odur ki -memleketi olan- Bursaya gönderilsin, bir daha da gözüm görmesin.)
Bu müstesna edebiyat için yine kendi kaleminden netice-i kelâm: "Geçmiş zaman olur ki hayâli cihân değer."
Biz de gideceğiz ve buluştuğum zaman "sizi alkışladılar efendim” diyeceğim. Önce Nabi’ye, sonra Şeyh Galib’e ve dahi Baki’ye...
Evet onları sizler adına selamlayacağım. Gösterdiğiniz iltifatı bir postacı gibi taşıyacağım.
Yaptığımız iş eskilerin tabiri ile "nâkilane asar, raviyane ahbar” olmaktır. Türkçeden Türkçeye çevirirsek eserleri nakletmek, haberleri rivayet etmek... Araya da girmemek şartıyla tabii...
Çerâğ-ı meclisi pervâne yane yane arar
Murâd ü matlabı sûziş değilse yâ ne arar
Niye arıyor pervane? Yanmak istiyor da ondan. İstese serin serin gezer, kim karışabilir ona? Biraz etrafında dolanıyor, keyf ediyor, o onun eğlencesi, sonra atıyor kendini alevin kucağına.
…..
Hukukçu, yazar, televizyon programcısı, sunucu Hayati İnanç, verdiği konferanslarda bir dantel gibi işlediği o yüksek edebiyat dünyamızın sırlarını "Gönülden Gönüllere Can Veren Pervaneler” kitabıyla vermeye devam ediyor. Tamamen resimli olarak hazırlanan kitap her biri bir gravür titizliğinde sanat eseri tablo ile süslendi. Uzun söze ne hacet, sizi sürprizlerle dolu sayfalarla baş başa bırakıyoruz.
Edebiyatımızın ilk öncülerinden günümüze kadar gelmiş, geçmiş söz ustalarının eserlerinden seçilen çok hususi numuneler bu kitapta paylaşılarak; istikbâlimizin ümidi evlatlarımıza bu hususta destek olmak amaçlandı. Bu vesileyle, bu müstesna eserlerin sahipleri bir daha hürmetle yâd edileceklerdir.
Divan edebiyatımız, her yönden örnek alınacak mükemmel eserler hazinesidir. Bu paha biçilmez hazineden seçilen eşsiz mısraların orijinallerinin ve aslına en yakın ifadelerle kısa izahatlarının zevkle okunarak en güzel şekilde öğrenilmesi, böylece bu sanat dalımızın yaşatılması en büyük arzumuzdur.
Hukukçu, yazar, televizyon programcısı ve sunucu Hayati İnanç, yaptığı programlar ve verdiği konferanslarda bir dantel gibi işlediği o yüksek edebiyat dünyamızın sırlarını "Bu Sevdadan Usanmazım - Can Veren Pervaneler 3” kitabıyla vermeye devam ediyor.
Edebiyatımızın gelmiş, geçmiş söz ustalarının eserlerinden seçilen eşsiz mısraların orijinallerinin ve aslına en yakın ifadelerle manalarının zevkle okunarak en güzel şekilde öğrenilmesi, onların "aşk” deyince, "maşuk” deyince neyi kastettiklerinin anlaşılması en büyük arzumuzdur. Birer mütefekkir olan şairlerimizin mısralarından günümüze şifa damlaları sunmaya çalıştık. Azdan çoğa işaret var. Birkaç yüreğe merak düşürebilirsek bu kitap maksadına ulaşmış olacak.
Hukukçu, yazar, televizyon programcısı ve sunucu Hayati İnanç, yaptığı programlar ve verdiği konferanslarda bir dantel gibi işlediği o yüksek edebiyat dünyamızın sırlarını "İşte geldik gidiyoruz - Can Veren Pervaneler 4” kitabıyla vermeye devam ediyor.
Edersen bir iyilik, intizâr eyle mükâfâta.
Yaparsan bir fenâlık, hâzır ol ‘ayn-ı mücâzâta.
Lihâzâ müstâkîm ol, inhimâk etme huzûzâtâ.
Eğer kîsende pâran var ise, sarf eyle hayrâta.
Şu nushi dinlemezsen, dûş olursun çok beliyyâta.
Sakın bir dîdeyi ağlatma handân olmak istersen.
Dokunma hâtır-ı mûra Süleymân olmak istersen.
Bir iyilik yapınca, hiç merak etme karşına çıkar. Kötülük yaparsan da bulursun tabîî. Yani bil ki ektiğini biçeceksin. Şu kadar var ki kötülüklerinin karşılığı bire bir gelir de iyiliklerine en az on kat karşılık bulursun. Tüccar akıllı olmalı. Üçüncü mısrada, doğru yoldan sakın ayrılma; hazlara aldanma. Bize bazı şeyler lezzetli gelir ya hepsinin bir sebebi ve hikmeti vardır. Neslin ve hayatın devamı içindir. O lezzete takılıp da bala düşen sinek gibi olma yani. Marifetnamede İbrahim Hakkı hazretleri dünyayı anlatırken şöyle der: Dünya bala benzer içine düşen sineğe. Devamında ise; ihtiyaçtan fazla paranı hayırda sarf et: yoksa ya yersin, biter gider ya da miras bırakırsın başkaları paylaşır. Hayra sarf et, hep senin olsun. Akıllı ol. Yiyip bitirmek, bire bin elde edebileceğin tohumu bir öğünde pişirip yemek kadar ahmakça bir iş olur. İnsan utanır sonra. Pişman olur ve ah! der.