Elveda Rumeli, Hüseyin Adıgüzel
227,03 TL
Stok Kodu
9786052019009
*21,56 TL den başlayan taksitlerle!!
Elveda Rumeli, Hüseyin Adıgüzel
Son yüzyıllık tarihimizin en acı, en üzücü, olaylarının yaşandığı coğrafya hiç şüphe yoktur ki Balkan Coğrafyası’dır. En azından beş yüz yıllık bir Türk yurdu olan bu coğrafya, yirminci yüz yılın başından itibaren, Türk mührünün sökülüp atılmaya çalışılan bir mekânı haline getirilmiştir. Başta Rusya olmak üzere, İngiltere, Fransa ve İtalya, bölgeyi karıştırarak Osmanlı İmparatorluğunu parçalamak ve emperyalist emellerini tatmin için paylaşmak arzusu içinde, yerel azınlık halkların bağımsızlık duygularını tahrik ederek bölgeyi yaşanmaz hale getirmişlerdir.
Türksüz Bulgaristan, Türksüz Yunanistan sloganlarının yerini 1900 yılının başından itibaren " Türksüz Balkanlar " sloganı almış ve bölge, azınlık çetecileri tarafından adeta cehenneme çevrilmiştir. Çeteler birbirleriyle savaştıkları gibi, birlikte Osmanlı köylerine, kasabalarına baskınlar düzenliyorlar, yakıp yıkıyorlardı. Devlet eli kolu bağlanmış ve çaresizdi. Suç kanıtlarıyla ele geçen çeteciler, mahkemeye bile çıkarılmadan, büyük devletlerin elçileri, konsolosları araya giriyorlar, canileri, katilleri mahkeme edilmeden serbest bıraktırıyorlardı. Bu durum, Türk halkını, kendini koruma ve savunmaya itiyor, bölgesel savunma tedbirleri alınıyor, fakat hiçbir türlü başarı sağlanamıyordu.
Bu yıllarda, lise bitirerek Rusya’nın Odesa şehrine tıp tahsil etmek üzere giden dört Türk genci, orada tanışıyorlar ve birlikte bir yurtta kalıyorlar. Sohbetleri genelde, Balkanların ve ülkenin durumu oluyor. Böyle sohbetlerin birine katılan Azerbaycanlı bir kişinin telkin ve önerileri ile bir gizli teşkilat kuruyorlar. Balkanlar’da Türklere zulüm edenlerden, katliam yapanlardan, köyleri yakıp yıkan katillerden intikam almaya karar veriyorlar.
Rusya o yıllar, Çar karşıtı gösterilerle sarsılıyor. Bunlar da gösterilerin bir kaçına katılıyorlar. Polis bunları tutukluyor ve üniversite kapatılıyor. Çar, yabancı öğrencilerin, üniversite açılana kadar ülkelerine gönderilmesini istiyor. Bu gençler için bir fırsat oluyor. Balkanlara dönüyorlar ve teşkilatlarını genişletiyorlar. Teşkilat-ı Mahsusa kuruluş aşamasındadır. İlk sivil üyeleri oluyorlar. Teşkilat sayesinde silah ve para buluyorlar. Tam o sırada 1908 İhtilali gerçekleşiyor. Çeteler güya silah bırakarak şehirlere iniyorlar. Gençler intikam isteğinden vaz geçmiyorlar. Çoğalan elemanlar arasında yer alan Sakine ve Zehra adındaki kızlar erkekler gibi olayların içine dalarlar. Serdar ile Sakine, Hasip ile Zehra arasında tertemiz bir aşk doğar. Her genç gibi aşık olmak, sevmek, sevilmek onlarında hakkıdır, ama onlar, her şeyi erteledikleri gibi aşklarını da ertelerler. Çetecilerle mücadeleye devam ederler.
Ve o uğursuz savaş, Balkan Savaşı göstere göstere gelir. İhanetler, satılmışlıklar ile birlikte, yetersiz ordular, iç çekişmeler arasında Osmanlı ordusu art arda yenilgiler alır. Trajedi o zaman başlar… Tarihin gördüğü, en büyük zoraki göçler … Kar, yağmur, çamur deryasında, yalın ayak başı kabak, at ve öküz arabaları ile çıkılan yollar tuzaklar ve çeteciler doludur. Yola çıkan milyonların en fazla yarısı İstanbul’a varabilir. Milyonlar, yollarda açlığa, soğuğa, çamura ve çetecilere yenik düşerek yok olup giderler… Tam bir soykırım yaşarlar. Ana karnındaki bebeğe kadar yok edilirler.
Tarihin tespit ettiği bu olayları anlatıyor kitabımız. Gerisini merak ediyorsanız bu kitabı okumalı ve dostlarınıza tavsiye etmelisiniz. Çünkü, varlığımızı sürdürmek, özgür ve bağımsız yaşamak istiyorsak, bunları bilmek ve kendimizi ona göre hazırlamak zorundayız…
ÜRÜN ÖZELLİKLERİ
Basım Yeri:İstanbul
İlk Basım Yılı:2019
Basım Yılı:2019
Baskı:15
Sayfa Sayısı:472
Kağıt Türü:2. Hamur
Ebat:13,5x21
Dil:Türkçe
Orijinal Dili:Türkçe
Cilt Durumu:Karton Kapak
ISBN:978-605-2019-00-9
Bu ürüne ilk yorumu siz yapın!